ABD’de doktora yapan Filistin destekçisi Türk öğrenci ters kelepçe ile gözaltına alındı

Trump yönetimi Filistin yanlısı öğrenci ve akademisyenleri hedef almaya devam ediyor. Lisansını İstanbul Şehir Üniversitesi’nde tamamlayan akademik eğitimini önce Columbia Üniversitesi’nin ardından doktora eğitimi için ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi’nde devam ettiren Rümeysa Öztürk, Trump yönetiminin hedefi oldu.

Fulbright burslusu ve doktora eğitiminin son yılında olan Öztürk, dün ABD’nin Massachusetts eyaletinde bir iftar yemeğine giderken maskeli ABD (ICE) Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ekiplerinin ajanları tarafından gözaltına alındı. Geçerli bir F-1 vizesi bulunan ve Tufts Üniversitesi’nde eğitim gören Öztürk’ün gözaltına alınmadan iki gün boyunca ajanlar tarafından izlendiği öğrenildi. 2024 yılında bir öğrenci gazetesinde yayınlanan makalede üniversitenin Filistinlilere karşı soykırım yapıldığını kabul etmesi çağrısında bulunan Öztürk, aynı zamanda üniversitenin İsrail bağlantılı şirketlere yatırım yapmaması vurgulamıştı. Makalenin yayınlandığı Boston Globe gazetesi, doktora öğrencisinin tanıdıklarının kendisine liderlik etmediğini ve kendi özgür düşüncelerini ifade ettiklerini yazdı.

Öztürk’ün gözaltına alındığı anların kaydedildiği görüntülerde annesiyle telefonda konuştuğu duyuldu. Rumeysa Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai, Öztürk’ün nerede olduğunu bilmediğini ve kendisine ulaşamadığını açıkladı. Khanbabai, müvekkili hakkında “şu ana kadar hiç bir suçlama yapılmadığını” belirtti. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinden, Türk doktora öğrencisi Öztürk’ün gözaltına alınmasına “Federal hükümet, İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımında ABD’nin suç ortaklığına tepki gösterenleri susturmak için acımasız yöntemlere başvuruyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.

Öztürk, Tufts Üniversitesi’ni Filistin soykırımını tanımaya ve İsrail ile bağlantılı şirketlerden çekilmeye çağıran bir köşe yazısının ortak yazarıydı. Ayrıca Filistin yanlısı aktivistleri kara listeye alan bir siyonist sitesi olan Canary Mission’da da Öztürk’ün ismi ve fotoğrafı yayınlanarak hedef gösterilmişti.

Öztürk’ün serbest bırakılması için binlerce kişi doktora yaptığı Tufts Üniversitesi’nde toplanarak hukuksuz gözaltını protesto etti.

Öztürk’ün iftara giderken ters kelepçe ile gözaltına alındığı anların kaydedildiği güvenlik kamerası görüntülerinde, koyu renk sivil giyimli, bazıları kapşonlu ve yüzleri kapalı çok sayıda adamın, korktuğu açıkça görülen ve yüksek sesle bağıran Öztürk’e yaklaştığı görülüyor. Görüntülerde Öztürk’ün gözaltına alınmadan önce annesi ile konuştuğu anlaşılırken korkarak “anne Fatma’yı ara” dediği duyuluyor. Etrafı sarıldıktan sonra elinden telefonu alınan ve sırtındaki çantasının çıkarılan Öztürk’ü gözaltına alıp plakasız araca bindirenlerin Amerika Birleşik Devletleri Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ekiplerinin ajanları olduğu biliniyor. New York Times’ın haberine göre, Massachusetts Başsavcısı Andrea Joy Campbell, tutuklama görüntülerinin “rahatsız edici” olduğunu söyledi. Burada kamu güvenliğini tehdit etmeyen bir sivilin ters kelepçe ile gözaltına alınması ABD’de büyük tartışmaya yol açtı.

ABD’de gözaltına alınan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün AA’ya konuşan ağabeyi Dr. Asım Öztürk, “Yaşananları Kardeşim Filistinlilerin yaşadığı mağduriyetleri fikri anlamda dile getirmiş ve saldırgan bir eyleme müdahil olmamıştır. Oturduğu muhitteki komşularının beyanları doğrultusunda, iftara giderken caddede ICE görevlileri tarafından alıkonulması öncesinde 2 gün boyunca belirsiz araçların mevcut bulunduğu bilgisi yer almaktadır. Özgürlükler Ülkesi olarak nam salmış bir ülkede en temel haklardan kabul edilmekte olan ifade özgürlüğü ve inanç özgürlüğü hedef alınmış bulunmaktadır. Ortada uluslararası hak ihlali bulunmakta olup, yapılan işlem uluslararası hukuka da aykırıdır. Kardeşimin bir an önce serbest bırakılması ve normal hayat şartlarına dönmesi önceliğimizdir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Washington Büyükelçiliği resmi X hesabından yapılan açıklamada, hukuksuzca gözaltına alınan Öztürk hakkında açıklama yapıldı. Açıklamada “durumu yakından takip edilmekte ve ailesi düzenli olarak bilgilendirilmektedir.” ifadelerine yer verildi. Ayrıca konu ile ilgili olarka ABD Dışişleri Bakanlığı, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi ve diğer yetkili birimler nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.” vurgusu yapıldı.