“Tuna ağlıyormuş bazı geceler…”

Falih Rıfkı Atay ve Zeytindağı Eseri

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet nesillerinin Araplara, Ortadoğu’ya ve genel anlamda Müslüman dünyaya dair algılarını ciddi biçimde şekillendiren “Zeytindağı” adlı meşhur eserinde şöyle der:

“Bizden Belgrad’ı aldıkları zaman, düşman delegeleri Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak:

– Ne hacet, dedi, İstanbul’u da size verelim!

Babalarımız için Niş, İstanbul’a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar’ı, Trablus’u, Girit’i ve Medine’yi bırakırsak Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk.”

Geçtiğimiz cumartesi günü (17 Mayıs), uzun zamandır merak ettiğim Niş’e nihayet yolum düştüğünde yukarıdaki anekdot aklımdan hiç çıkmadı. Kıymetli dostum İsmail Öztürk’le birlikte Sırbistan seyahatimizi planlarken “Niş’i muhakkak görelim” diye niyet etmiştik. Vaktimiz dar olmasına ve güzergâhımızın da epey dışında kalmasına rağmen, Niş’e uğradık. İyi ki de uğramışız. Sokak aralarında tarihin arz-ı endâm ettiği çok güzel bir şehirle karşılaştık.

Niş ve Tarihi

İmparator Konstantin’in doğum yeri olduğu için Hristiyanlıkta da büyük önemi haiz olan Niş, Osmanlı hâkimiyeti altına ilk kez Birinci Murad döneminde, 1385’te girmiş. 1443’te yeniden Sırpların eline geçen şehir 1448’de tekrar Osmanlı’ya dönmüş ve sonraki 241 yıl boyunca Müslüman egemenliğinde kalmış. 1689’dan itibaren Avusturya ile Osmanlı arasında el değiştiren şehir, 1878’de nihayet tümüyle Sırbistan tarafından ilhak edilmiş. Bu çalkantılı mazinin izlerini, çeşitli anıtlar ve eserler halinde bugün Niş’te görmek mümkün.

Niş’te hâlâ hatırı sayılır bir Müslüman nüfus yaşadığından, şehir merkezindeki İslâm Ağa Camii açık ve mamurdu. Ancak İstanbul Kapısı’ndan girdiğimiz kaledeki İslâm eserleri artık metruk durumdaydı. Minaresi tıraşlanan Bali Bey Camii, sanat galerisine çevrilmişti. Hamam ve bedesten de keza, modern amaçlara hizmet için yeniden tasarlanmıştı.

Osmanlı delegesinin İstanbul’la kıyasladığı, İstanbul’un kurucusu Konstantin’in dünyaya gözlerini açtığı, kalesine İstanbul Kapısı’ndan girilen bir şehirdi Niş.

Belgrad ve Osmanlı İzleri

Osmanlı hafızasının kilit şehirlerinden Belgrad’da da kendimizi sıklıkla mazinin sayfalarına doğru yolculuk ederken bulduk:

Fatih Sultan Mehmed’in, İstanbul’un fethinden üç yıl sonra 100.000 kişilik dev bir orduyla kuşattığı ancak almayı başaramadığı Belgrad’ın fethi, 1521’de Kanuni Sultan Süleyman’a müyesser olmuş. 1867’de son Osmanlı garnizonunun çekilmesine kadar Müslüman kimliğini korumayı sürdüren Belgrad’a Osmanlılar “Dârül-cihâd” (Cihad yurdu) adını vermişler. Avrupa içlerine doğru fetih hareketlerinde Belgrad hep askerî bir üs olarak önemini korumuş çünkü. Şehrin tarihî kalesi, bugün hâlâ Osmanlı dönemindeki adıyla anılıyor: Kalemeydan. Kalenin ana girişi -tıpkı Nişte’teki gibi- İstanbul Kapısı olarak biliniyor.

Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktaya kurulan Belgrad, Kanuni’yi öylesine etkilemiş ki, Osmanlı başkentini buraya aktarmayı düşündüğünü iddia eden tarihçiler bile var. Gerçekten de kaleden Tuna’yı izlerken büyülenmemek mümkün değil. Ve aynı zamanda, Fuad Köprülü’nün meşhur şiirini mırıldanmamak:

“Tuna boylarında sıra serviler,

Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış.

Gül bahçelerinde baykuşlar öter,

Şu viranelikler, eski bağlarmış.”

Ve özellikle de şu bölümü:

“Söğüt dallarında hasta serçeler,

Eski akın destanını heceler.

Tuna ağlıyormuş bazı geceler.

Göğsünde kefensiz şehitler varmış.”

Belgrad’da doktora çalışmalarına devam eden sevgili kardeşim Muhammed Enes Danalıoğlu’nun aktardığına göre, şehirde bugün sadece dört tane Osmanlı eseri kalmış: Kalede Damad Ali Paşa türbesi, yine kalede Sokollu Mehmed Paşa tarafından yaptırılan sebil, Şeyh Mustafa türbesi ve Bayraklı Cami.

Sırbistan seyahatimizin odak noktasını, güneydeki Sancak bölgesi oluşturdu. Ancak Sancak’ı birkaç paragrafla geçiştiremem. Cumartesi devam edelim.

Related Posts

Spot piyasada doğal gaz fiyatları! (08 Temmuz 2025)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, dün spot doğal gaz piyasasında işlem hacmi 8 milyon 878 bin 568 lira oldu. Bu tutar, önceki gün 8 milyon 495 bin 906 lira olarak açıklanmıştı. Spot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp doğal gazın …

Gram yükseldi, çeyrek düştü! Altında neler oluyor?

Alım-satım yapacaklar ve yatırımcıların yakından takip ettiği altın fiyatlarında son günlerde dalgalı bir hava hakim. Dün, haftayı düşüşle açan altın, bugüne yükselişle başladı. Küresel gerilimlerden etkilenen altın fiyatları yeni haftaya, ABD’den …

Emekliye promosyon sürprizi! Hesaplara yatacak para belli oldu

Temmuz zammının belli olmasının ardından emekliler için bankalarda harekete geçti. Toplamda 19 banka SGK ile anlaşarak promosyonları güncelledi. Bankalar 25 bin TL’ye kadar promosyon veriyor.

Zeytinyağı fiyatları yarı yarıya düştü! Zamlanacağı tarih belli oldu

Zeytin üretimi adeta rekor kırdı. Zeytinde elde edile yüksek rekolte zeytinyağı fiyatlarına da yansıyarak yarı yarıya düşmesine neden oldu. Ancak bir sonraki sezon fiyatların artması bekleniyor.

Kuyumculardan Altınbank önerisi: ‘500 milyar dolar altın yastık altında’

İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, “(Altınbank kurulması önerisi) Adı, Altınbank olan banka sayesinde bugün yaşanan ithalat, cari açık, yastık altı, teknoloji, yatırım, standardizasyon gibi konular tek elden çözümlenmiş olacak” dedi.

İŞ KUR’la anlık ilan paylaşımı

Genel Kurul’da yasalaşması beklenen torba yasa teklifine göre özel istihdam bürolarına “İŞ KUR’la anlık iş ilanı paylaşımı” zorunluluğu getiriliyor. Hedef işsize anlık 210 bin iş ilanı sunabilmek.